Nihayet finallerden sonra eve gelebildim.Gece 22:30'da başlayan maceram sabah 09:20 gibi son buldu.Uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından artık odamdayım ve rahatım.Şu ana kadar açıklanan sınavlardan geçmişim.Diğerlerini henüz bilmiyorum fakat Türkçe'den pek umutlu değilim açıkçası;)Bugün teyzemler gelecek benim üniversiteden gelme şerefime.Sanırım yirmi küsür günlük bir tatil yapacağım.Ardından Toplum Gönüllüsü olarak 15.Gençlik Konseyinde,ilimizi temsilen bulunacağım.Sakarya'da.Çok sevimli geçeceğine inanıyorum.Düşünün,sizin gibi yüzlerce genç ve kanların kaynaştığı kaynaşık,şaheser bir ortam.Mumm:)
İlk dönemi atlattık ve sanırım üniversiteme ve şehrine çok alıştım.Aydın güzel bir yer.Modern bir yapıya sahip ve öğrenciler için şirin bir yer olduğunu düşünüyorum.Tabii,bu arada saçlarımızı uzattım.Simsiyah maşallah:)İlk günden olay oldum zaten.Bilgisayar hocam dahil bir çok kişi saçlarımla ilgili olumlu olumsuz yorumlarda bulundular.Kaşımın bir tanesini çizdirdim.Biliyorum demode oldu artık ama,piercing taktırmayı bir taraflarım yemedi açıkçası.Şimdilik çizik kaşla idare ediyorum.Görenlerin tanıyamaması doğaldır bundan dolayı zaten:)
Gelirkene,ben de alışkanlık yapan koca bir kutu çilekli sıcak çikolatamı getirdim.Ve ucuzluktan aldığım muhteşem bir kaç dvd ile geldim.American Rapsodi,Hemşire,Hayalet Süvari ve Gilles'in Karısı adlı kimi ödüllü filmler.Jel kalemlerden aldım bir de on tane birden.Ne yapacaksam tabi.Sonra bir mağazaya gidip bütün her şeyi tek başıma deneyip çıkardım.Bir süveter ve iki tane şapkada karar kıldım.Bir tanesi gelirken taktım zaten:)Yakıştı bana yawhu:)
Bir yığın romanla geldim ayrıca.Her yer kitap oldu.Ve tabii ki vazgeçemdiğim Ntv Tarih ve Billboard dergilerimin birikmiş sayılarını da yanımda getirdim.Gitarımı ise getirmedim.Henüz caddelerde rüzgarı bile çalamıyorum ve zaten bir aydır da kursa gitmiyorum.Eşek gibi final çalıştım vallahi.Yeminlen=)
Bu aralar ise La Roux dinliyorum.Tabi,her zamanki gibi Flyleaf,Tokio Hotel ve Paramore vazgeçilmez gruplarım.Popa da sardım hafiften yabancı.Ke$ha'yı beğendiğimi söyleyebilirim bu aralar.En son Turgut Özakman'ın Diriliş adlı romanını okudum,gerçi final ödeviydi ama çok emek verilmiş tarih ötesi bir destan.Tavsiye edebilirim:)
Kirli çamaşırlarım yığıldı makineye.Evet bana kocaman bir "pis" denilebilir çünkü iki aydır hiç bir çamaşırım yıkanmamıştı.Yurt hali işte:)Sınıftakilerle gayet kaynaşım içindeyim.Eğlenceli bir sürü şey yapıyoruz.Ayrıca sevgilimden ayrıldım;)Böyle çok daha mutluyum.Kendimde çok gizli şeyler keşfettim,burada açıklayamam kusura bakmayın;)Hayata devam,şimdi daha çok mutluyum.Hep haklı olduğumu anlamam da bana artı olarak dönen durumlardan bir tanesi.Olayın ayrıntılarına gerek yok.
Şimdi bana spor ayakkabı almaya gideceğiz.Ve bilgisayarımın kulaklığı ile mikrofonu bozulmuş yeni bir tane alacağım.Bir sürü şey yazdım yurttayken,defterime.Çok vakit oluyordu çünkü.Tatil boyunca arada yazacağım.Ve ayrıca blog konseptini değiştirmeyi düşünüyorum bakalım,kısmet.
Ve artık ilk günümün şerefine gidip bir sıcak çikolata içeyim,sonra alışverişe.Eğitim Bilimi hocamızın dediği gibi kapitalizmin doruklarındayım yine:)
Hoşçakal blogcan,kendimi çok daha olgun hissettim niyeyse.Bu yazım diğerleri gibi hoppa ve ahlaksız olmadı.Neyse,ben kaçar.