9 Ekim 2020 Cuma

Satantango

Satantango yani şeytanın tangosu, bir başlangıçtan ve hiç bitmeyen bir sondan ibaret gözümde. Bela Tarr, dünya sinemasının en büyük hazinelerinden gözümde. Çocuktan yetişkine, doğadan varlığa, olmaktan yokluğa kadar betimleyemediğimiz, anlam veremediğimiz ne varsa Satantango'da bulmak mümkün. Aforizmalar çıkarmayacağım ya da buna benzer yorumlarda bulunmayacağım. Lakin başlı başına, bir hissin, bir çok hissin kesiştiği bir an sunuyor bu film. Hiç bitmeyen, insanı olduğu gibi anlatan, zaafları, umutları ve beklentileri birleştirirken; insanın hem acziyetini hem de nasıl da fütursuzca var olabildiğini sergiliyor kanımca. Çelişkili duyguları severim, bir yere varmaktan çok daha iyi ve doğru gelirler bana. Satantango ise çelişkilerle dolu, üstelik bir dengenin üzerinde.

İrimias ve Petrina, gelmelerini beklediğimiz mucizeleri temsil ediyorlar bana göre. Mucize geliyor gelmesine ya, hiçbir mucize beklendiği gibi olmuyor hayatta. Mucizeye inanmak ve gerçeği var kılmak arasındaki amansız uçurum, insanı oracıkta olduğu gibi bırakıyor. Mucize arıyorlar, zenginlik arıyorlar, yollara düşüyorlar, birleşseler mi yoksa ayrılsalar mı bilemiyorlar, ihanet etmek istiyorlar, akıllarından türlü türlü fenalıklar geçiyor, sonunda tüm ikiyüzlülükleri ile bir araya geliyorlar, insan ortak olmayı hiç başaramıyor, yalnızca hayal ediyor, o da sanırım sırf kendi rahatı için. 

Bir kurtarıcı düşlüyorlar, çünkü özgürlük istemiyorlar, özgürlükten korkuyorlar, onun yerine biraz parayı, biraz da karınlarını doyuracak ekmeği tercih ediyorlar. Pencere kenarlarında, tarlalarda, yol kenarlarında, fırtınanın içinde, yağmura bulanmış, elleri cebinde, biraz para biriktireceğim diye, biraz daha fazlası olacak diye, para ağacına inanan, içinde her koşulda bir inanç taşıyan, inanç devşiren, olduğu gibi insanoğlu. Hep başlarında onları yöneten biri olsun istiyorlar, özgürlük demek dert demek.  

Satantango üzerine söylenecek çok söz var elbet, yedi küsür saatin sonunda insan uzunca bir süre düşünme ihtiyacı duyuyor. Sanırım bu film, hayatın kendisini anlatıyor. Olduğu gibi, hükümsüz ve bir başına. 

Hiç yorum yok: