Sonra wang-fo resimler yaptığı için suçlandı. Zalim imparator onu kendi resminin içine hapsetmeye çalıştı. Önce su durgundu, sonra suyun içinde boğuldu. Bir ressamı, kendi resminin içinde yok etmeye çalıştı. Çocukluğu, ilk gençliği, yetişkinliği; hep onun resimlerine bakarak geçti. Yalın çocuk, inmiş dünyadan. Ilık bir yaz akşamı ne demek, sıcacık bir bahar öğleden sonrası insana ne hissettirir bilemedi; hepsini onun resimlerinden öğrendi. Sonunda kehanet gerçekleşti, wang-fo imparatorun karşısına çıktı. "Yok edeceğim seni" dedi zalim imparator, bir imparatoru zalim yapan nedir? Bir dağın içinden saraya çıkan yolda; çırak gözyaşlarına boğuldu. Biliyordu, ölse de geri gelecek, düşler görecek, sonra iyi ki resimler yapmışım dedi wang-fo; kendi resmindeki denizin içinde bir kayığa bindi, küreğin başında çırak. İmparator sulara gömüldü. İnsan kendi yaptığı resmin içinde yüzebilir mi? İnsan kendi suretinin resmini çizebilir mi? Bir bilmece wang-fo, cevabı olmayan. Hep sondan bir önceki sırada bekleyen, sondan bir önceki fırça darbesini bekleyen.
6 Mart 2020 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder