1870'lerde İstanbul'a gelen ve çok sevdiği bu şehre dair gözlemlerini bir kitap haline getiren Amicis'ten bir bölüm paylaşmak istiyorum. Kadınları anlatan Amicis şöyle diyor: "Beyaz yaşmaklı, erguvani Boğaz'ın maviliği içinde bir kayıkta oturmuş ya da bir mezarlığın loş yeşilliğinde çayırlara uzanmış bu kadınlardan birini görmeniz lazım; hatta daha iyisi, İstanbul'un, sonunda ulu bir çınar bulunan, dik, tenha ara sokaklarından birinden inerken rüzgar esip de yaşmağı ve feracesini uçuşturduğunda boynu, ayakları ve şalvarın alt kısmını açıkta bıraktığında görmeniz lazım; sizi temin ederim ki, böyle bir anda, Muhteşem Süleyman'ın başkasının karısına kızına verilecek her buse için para cezası koyan müsamahakar hükmü hala yürürlükte olsaydı, Harpagon bile cimriliğini bir kenara atardı. Rüzgar estiği zaman, Türk kadınları feracelerini zapt etme zahmetine girmezler, Müslüman kadınların edep duygusu dizlerden aşağı inmez, hatta bazen daha yukarıda kalır."
Yapı Kredi Yayınlarından çıkan bu güzel kitabın çevirisi Filiz Özdem'e ait. İçerisindeki enfes gravürler ise Cesare Biseo'nun. Amicis'in İstanbul gözlemlerini daha detaylı, roman tadında okumak isterseniz kitabı almanızı tavsiye ederim.
2 yorum:
Çocuklugumdan kendime ait hatırladığım ilk roman Çocuk Kalbi,eminim ki tam İstanbul'dayken listeme bu kitabı da eklemek çok güzel olacak.. Tesekkur ettim;)
Dr.eamer;)
Bu kitapla İstanbul'un keyfini doya doya çıkarabilirsin Dr.eamer; bol mutlu vakitler ve iyi okumalar dilerim :))
Yorum Gönder