8 Temmuz 2013 Pazartesi

.

Bahçedeki Kurbağa 

Bir yanda memleketin hali için canım sıkılırken bir yanda da üst üste girdiğim sınavlar beni tükettiği için sıkkın canım.Tüm bu hengamede güzel şeyler olmadı değil.Evren,kedilere olan sevgimi biliyor,eve döndüğüm gün bahçemizde bir kedi doğum yapmış.Bir sarman ve kardeşi kömür karası.Yavruları bulduğumuzda anneleri yoktu yanlarında.Uzunca bir müddet onları korumaya aldık ve annelerinin gelmesini bekledik.Sonra annesi geldi ve yavrularını aldı.

Yeni konuğumuz ise bir kurbağa.Bizim bahçeye nereden düştüğü meçhul.Etrafımızda onca bahçeli ev varken neden bizim bahçe işte orası da meçhul.Bir kara kurbağası kendisi.Yeşilli sarılı,iri gözlü.İsim de bulduk ona.Vasfi.

Neden bizim bahçe diye sorarken bir cevap buldu içimdeki mistik hazine.Belki de dedim kendi kendime,senin kısmetin bu kurbağa.Tek yapman gereken inanmak.
Her gün bu acımasız dünyaya nasıl tahammül edebiliyorum diye düşünürken,bir kara kurbağası çaldı gönlümü.Uğur getir bana olur mu ? Hem bana hem de bu ülkede yaşayan iyi insanlara.Kötülere de siğil falan at işte.

8 yorum:

ımtırak ımsı dedi ki...

kurbağalar....

yalnızlıkların mutluluk metaforu. sevimli yaratıklardır. yaptığım ilk deneyde bir kurbağanın başkalaşımını gözlemlemekti. baya iyi bir burs almıştım. 30 tane kurbağa yavrusunu her gün öldürdüğüm için. o an başarmışlığın keskin tadı varken ağzımda, son zamanlarda senin sorduğum soruyu sormadan edemiyorum.

o 30 kurbağanın içinde prensim de mi vardı?

Beyaz Çiklet dedi ki...

ımtırak ımsı ;)

Kim bilir,ben hayatım boyunca karşıma çıkan ilk ve tek kurbağa da bir prens buldum.Sense otuz tanesini birden öldürmüşsün.Bedelini ödemelisin ımtırak,kurbağaların da gönlü var.

ımtırak ımsı dedi ki...

ama herşey bilim içindi. - derin hıçkırıklı bir ağlama ötesi ağlamayla birlikte-

muhtemelen onların ahı hala yalnızlığımın sebebi- ihtimaller dahilinde tabi-

Beyaz Çiklet dedi ki...

ımtırak ımsı ;)

Ne oldu biliyor musun ? Az önce Vasfi'yi öldürmek zorunda kaldık.Çünkü mutfak kapısından içeri girmiş ve salona kadar emin adımlarla ilerlemiş.Ben de şimdi elimi kana buladım,hoş çok az canını acıttık öldürmedik ve sokağa bıraktık.Ama üzgünüm,sanırım bunun da bir bedeli olmalı..

ımtırak ımsı dedi ki...

umarım yoktur beyaz

ya da daha küçük bir bedel benimkine nazaran

Osman Karadutgil dedi ki...

Çiklet, o kurbağayla isim koyabilecek kadar nasıl içli dışlı oldunuz anlamadım. Alt tarafı bahçeye dadanan bir kurbağa. Sinekten farksız yani :) Hani kedi, köpek olsa anlarım, koy ismini deee... Vefasızdır onlar anlamazlar, yarın öbür gün basar giderler başka komşunun bahçelerine. Sen üzülürsün. Bağlanma o kadar vefasızlara. Bunun üstüne benden sana Güllü'nün Nereden Sevdim O Zalimi şarkısı gelsin anaaam :P İnşallah dileklerin kurbağaya değil evrene bağlanmıştır. Dilerim o kaçıp gitse de senin dileklerin gerçekleşir canısı :)

Profösör dedi ki...

Wırakkk... Wırakkk...Wıraaaaaakkkkkkkkssss!... "Sevdiğine kur yapmak için şarkı söyleyen bir erkek kurbağa, farkında olmadan avını arayan bir yarasaya akşam yemeği müjdesi vermiş olabilir!"

İşte mukadderat budur diyebileceğimiz trajik bir doğal hadise.. En zevkli ve en keyifli anlarda bile farkında olmadan kurbağa gibi sonumuzu hazırlıyor olabiliriz miyiz?

Beyaz Çiklet dedi ki...

Osman Karadutgil ;)

Karadutçum,kurbağanın değeri onu kimsenin sevmemesindendir.O kadar çok insan onu sevmez ki,sen onda minik bir güzellik bulduğun an evrendeki tüm her şeyden daha da değerli oluverir :)

Profösör ;)

Bazen doğal hadiselerden hiç de hoşlanmadığımı fark ettim.Keşke kurbağayı bir yanda aşk bir yanda da ölüm çağırıyor olmasa.Kurbağa yalnızca aşkını bulsa.Ki bu durumda soruya verilebilecek tek cevap var.Sanırım gerçekten sonumuzu hazırlıyor olabiliriz.