30 Temmuz 2012 Pazartesi

Yürüyüş Mesafesi Mutluluklar

Kuzenimle konuşuyordum geçenlerde,mutlu olmaktan bahsediyorduk.Ya da dem vuruyorduk.Ben ona dedim ki “Durakta çok yolcu var ve buna rağmen otobüs dolu geliyor,herkesi almadan da gidiyor.Keşke hepimiz binebilsek.”

O ise şöyle dedi : “Evet,belki de yürüyerek gitmek en mantıklısı.Sonuçta o mükemmelleştirdiğimiz hayat da ulaştıktan sonra eski önemini kaybedecek o yüzden yürüyüş mesafesi mutluluklar gibisi yok.”

Ne güzel kelam “Yürüyüş mesafesi mutluluklar”

22 Temmuz 2012 Pazar

Basit Bir Yaz Şiiri


Televizyonda kısa kısa pek çok belgesel gösteriliyor.En çok Anadolu insanını ve yaşamını anlatan belgeselleri seviyorum.Denk geldi.Bir kanal için Ataol Behramoğlu ile bir kısa belgesel çekmişler.Büyükada’da sanırım Ataol Behramoğlu’nun evinde çekilmiş ve farklı mekanlarda devam ediyor.Hayran kaldım evine.Beyaz badanalı,bahçe içinde bir ev.Çalışma odasının duvarlarının her yanı kitaplarla dolu.Taze bir yaz rüzgarı ve eskimiş kitap sayfaları.Masanın üzerinde bir fincan kahve hemen yanında ise pembe bir gül.

Aslında bizim evimiz de bu tarife uyuyor.Geceleri sahura kadar vaktimi bahçede geçiriyorum.Annemle bir süre oturduktan sonra o yatıyor bense bahçedeki çiçeklerle konuşup her birinin yapraklarına ellerimi sürüyorum.Rengarenk güllerimiz,kocaman papatyalarımız,yaz çiçeklerimiz,hanımelimiz ve daha pek çok çiçeğimiz var.Özellikle Ezginin Günlüğü ve İncesaz dinliyoruz yaz akşamları.Elbette ki bahçemizin ışığı sarı.

Çok sevdiğim bir dost İncil hediye etmişti bana.Ramazan ayına denk geldi okumam.Velhasıl okumaya başladım.Her gece bahçede bir bölüm okuyorum.

Bir ince ezgi içim
Bir ince saz
Gerek yok dünya için
Tek isteğim
Biraz daha yaz.

Böyle de basit bir şiir uydurdum gitti.

12 Temmuz 2012 Perşembe

Mona Lisa


"And let the sun rain down of me
Give me a sign,I want to believe.."

diyor Panic!At The Disco.Şarkının adı "The Ballad Of Mona Lisa"

Dinlemekten sıkılmadığım şarkı,inanmaktan da.

11 Temmuz 2012 Çarşamba

Sazlı Sözlü Bir Eğlence

Bir minibüs dolusu akraba İstanbullara gittik,kızı istedik kuzenimi sözledik geldik.Çok heyecanlıydılar,çok mutlu oldum onları mutlu görünce ben de.Sözün sonunda sazlar çalındı,türküler söylendi.Yemekler yedik,sohbet ettik.

Ayran aşı çorbasını çok severim ben,tam yaz aylarının çorbasıdır.Çok güzeldi.Sonra bindik minibüsümüze gecenin bir yarısı yollarda çala söyleye eve döndük.Sanırım ilk defa onların düğünlerinde takım elbise giyeceğim.Ki daha var düğüne.

Bu aralar bir şey yapmıyorum,hiç istek yok içimde.Bütün gün boş boş oturuyorum.Zihnim çok dolu,hayat hep düşünmeceyle geçiyor.Biraz olsun düşünmesem keşke.

Şu aralar Göksel'in Uzaktan isimli şarkısını dinliyorum.Çok naif,çok nazik bir şarkı.


8 Temmuz 2012 Pazar

Bir Sevgili

Yok diyorum yazmayayım.Bu sefer de haksızlık ediyor gibi oluyorum.Yazmalıyım.

Her yanımda hissediyorum.Benim için bir acı hali,mutluluk ile harman.Karanlık bir odada gözlerim açık oturmak gibi,buz soğuğunda ibrikten düşen bir damla su gibi.Su gibi gerçekten.

Bir notanın peşine düşmek gibi,onun sesinde boğulmak gibi.

Daha fazla yaşama isteği,daha fazla güç.Size elini uzatan biri,hayat beyaz diyen biri.Zordur benim için bir eli tutmak,bir omza yaslanmak ya da bir yüze derinden bakıp konuşmaya çalışmak.

Tek cümlelik bir şey aslında bu.Her yerimde hissediyorum onu.

Benim bir sevgilim var Çiklet biliyor musun ? Yıllardır yanımda.Yıllar oldu vallahi.Ve bir ömür boyu yanımda olmasını diliyorum.

Onu kendime sakladım.Sorma.Yerini söylemem.

6 Temmuz 2012 Cuma

Patırtı

Bende migren var sanırım,nöroloji uzmanı emar istedi.Hastaneye git gel,45 dk yol.Sıcaklarda bunaldım yani,bir de SGK ile uğraştım hepten tepem attı.Türkiye'deki en saçma kurumlardan biri gerçekten.

Kuzenim sözleniyor.İki gün sonra İstanbul'a gidiyoruz.Aslında gitmek istemiyorum,sevmem ben sözdü nişandı.Lakin üzülsünler istemem,gitmek gerek.Hiç söze gitmedim hayatımda,hoş zaten öyle takımlık şeylerim de yok.Günlük giysilerim ve spor ayakkabım ile gideceğim.Hem sonra söze ayrı takı,düğüne ayrı takı.Zengin insanlar değiliz.Ne saçma.

Bir başka kuzenim de Litvanya'dan yeni döndü.Onunla görüştük,özlemiştim.Litvanya anılarını dinlemekte pek bir keyifliydi doğrusu.

Kaçkar Projesi maalesef bana da arkadaşıma da çıkmadı.Üzülmedim çünkü hayal kurmamıştım bu proje ile ilgili.

Tek dileğim bir diğer kuzenimin Kpss sınavında başarılı olması.Çok iyi bir öğretmen kendisi,umarım atanır da tüm dertleri son bulur.Canım o benim.


2 Temmuz 2012 Pazartesi

Bir Göbeğim Bir Kıçım

İstanbul'a geldiğimden beri yani bir senedir 65 kilo dolaylarında seyrediyordum.Boyum uzun olduğu için bu kiloyla çok zayıf gösteriyordum.Lakin artık 71 kiloyum.Kıçım başım fena büyüdü,göbek yaptım.Yirmi yaşını yakında dolduracak olmanın verdiği fiziksel bir genişleme mi acaba diyorum,kocaman kıçıma baktıkça durumun çok yemekle alakalı olduğunu anlıyorum.Tüm kotlarım skinny oldu birden bire.(Böyle de mahvettim cümleyi)

Her gece bir film izleyen ve üç günde bir roman bitiren bir sevgilim var.Çok kıskanıyorum onu,ben yapamıyorum öyle.

Evimizden usta hiç eksik olmuyor,yarın da bahçemizin temeline beton atmaya geliyorlar.

Yarın biraz da olsa mühim bir gün.Tübitak'ın Kaçkar Dağları temelli bilimsel bir projesine başvuru yapmıştım.Sonuçlar gün ışığıyla birlikte açıklanır sanırım.Çok başvuru vardı umudum yok lakin olursa da bu sıcakta Rize'ye kaçmaya hayır demem yani.

Canım ciğerim arkadaşım ile başvuru yaptığımız için,birlikte gidebilmeyi umuyorum.