30 Kasım 2011 Çarşamba

Anam Hellas


Hayatın en büyük işvesi,dünyanın ruhunu taşımaktır yüreğinde.Aklına yatan ne varsa yaşamaktır içinden geldiğince,peki içinden gelmiyorsa bu işin içinden kim çıkacaktır senden başka ? Giyindiği roller uyutur insanı,boyansan da güvensen de,gücensen de bir işe yaramaz,yeniden yalnız kalırsın.Bir Rembet kadar içli bakar gözlerin,siyah dalgalı saçların gençliğinin hüznünü yansıtır.


Bir bakarsın ardına,kimse kalmamış etrafta.Yalnızlığı sekseninden sonra yaşayacaksın,eğer yirmisinde yalnızsan senin için yapabileceği başka bir şey yoktur artık hayatın ? O yönetmendir.
Bir daha bakarsın şöyle etrafına bir tek annen vardır ardında,önünde,yanında,her yanında.

yalan sözler,büyük laflar
söyledin bana ilk verdiğin sütle
ama şimdiki yılanlar uyandı
sen eski süslerini takındın
hiç mi gözün yaşar mıyor anam Hellas
evladını köle gibi satarken

( Rembetiko filminden " Mana Mou Ellas " )

9 yorum:

Dr.eamer dedi ki...

bilgisayarım serviste:(

ama listeme ekledim,üstelik mavi tonlu bi afiş..evet evet kesinlikle listeme ekledim!

insan yirmilerinde ve yalnızsa,gerçekten hayatın yapabileceği bişe yok mu¿

Beyaz Çiklet dedi ki...

Dr.eamer ;)

Bilgisayarına üzüldüm gerçekten,umarım hemen gelir servisten.

Rembetiko çok sevdiğim filmlerden biridir,izlersen hem gözyaşlarının hem de gülümsemenin müthiş uyumunu görebilirsin.

İnsan yirmilerinde ve yalnızsa,bana göre hayatın yapabileceği pek bir şey yok.Belki de sen ne dilersen,hayat onu yapmak için vardır.Son umut,dilemekte yarar var diyorum ben :)

Dr.eamer dedi ki...

merhaba tekrar

Dedemin Insanları'na gittim;bol bol kahkaha attım,bol bol ağladım..şu kadar söylüyorum tüm önyargılarımı kırdım Türk sinemasına dair;sırf batıyla aynı olmak ya da sırf sözümona 'farklı' olmak adına saçma sapan senaryolar ardına saklanmaya gerek yok.Iyi bi yönetmensen eğer ve iyi de bi senarist mevcutsa,zaten en güzel hikayeler kendi evlerimizde,sokaklarımızda,tarihimizde..

Gerçekten çok beğendim! Uzun bi aradan sonra ilk kez bi filmden bu kadar etkilendim;mekanlar,anılar,müzikler..kesinlikle herkesin kendinden bi şeyler bulacağı bi film.

Neyse fırsat bulursam blogda detaylı bi şekilde yer vericem ve sınavımdan sonra kesinlikle tekrar gidicem:)

Beyaz Çiklet dedi ki...

Dr.eamer ;)

Bu nasıl bir tesadüftür bilmiyorum ama ben de şuan Dedemin İnsanların'dan çıktım ve bilgisayarı açtım.Hakikaten çok iyi bir filmdi.Çağan Irmak'ın tüm filmlerini izledim,bilirim ama bu da bir başkaydı dedim.

En çokta,o kalabalık yenen aile yemeklerine hasret büyüdüm.Evimizde hep iki kişiydik ve anneme derdim,keşke büyük bir aile olsaydık hep beraber sofraya otursaydık.

Dedem olmadı hiç,bir dede sevgisi nedir bilmem ama ben de çoğu zaman hüzünlenerek izledim filmi.Gözlerim doldu sık sık.

Bloguna yazarsan,uğrayıp okuyacağım meraktayım :)

Dr.eamer dedi ki...

guzel tesaduf olmuş:))

benim iki tane dedem oldu,ikisini de çok çok sevdim ama hiç böyle bi ilişkimiz olmadı,hep bi mesafe vardı aramızda zorunlu olarak..

o kalabalık sofralar güzeldir hakikaten,bir sürü kuzenim oldugundan özellikle bayram sofraları bi başka olurdu ama kalmadı artık maalesef,herkes farklı yerlerde şimdi..erken yaşlandık,bir daha da çocuk olamadık vesselam:)

Beyaz Çiklet dedi ki...

Dr.eamer ;)

Erken yaşlandık,bir daha da çocuk olamadık ne güzel bağlamışsın :) Filmin en güzel sahnelerinden biriydi zaten,dedenin masanın başköşesine oturup dostlarına ve ailesine hayat hikayesini anlatması.Ege'de yaşadım,gerçekten ayrı bir güzelliği var oraların.Hala böyle güzel insanlar kaldı mı bilmem ama,havasından mıdır suyundan mıdır bilemedim,oranın insanı azcık üç şekerli olur :))

Dr.eamer dedi ki...

'deli değil acık aklı değişik..' çocukluğum güzel geçti sayılır ama ege'de çocuk olmak da isterdim gerçekten;üç değil bol şekerli insanlar kesinlikle:))

Beyaz Çiklet dedi ki...

Dr.emaer ;)

Bu kadar konuşmadan sonra bence sana bir " Dedemin İnsanları " yazısı yazmak farz oldu :))

Dr.eamer dedi ki...

inşallah inşallah:)

şu 2 hafta bi geçsin,zaten bi daha gidicem filme.. artık defterlere,kağıtlara yazar pc gelince de blogda yayınlarım.

çok işgal ettim buraları, hadi hoşcakal beyaz çiklet;)