Ömür Dediğin
Sözüm ona şu saniye gark edesim var dünyayı.Çıplak bir gecenin ertesinde,ayazda kalmış bir baharın hemen gündönümünde,geriye bakmayı zorlaştıran,yutkunamadıklarımı dilimin altında sakladığım bir sabah uyandığım bir kabustu hayat.
İki yıl önce gitmiştim Hakkari'ye.Gönüllü çalışmalarımızı tamamladıktan sonra Ferit Melen'den dönüşün hemen bir iki saat öncesinde bir zaman diliminde.İşte o sıralar tanıştım Van ile.Kahvaltısı meşhurmuş dediler,kahvaltı edelim dedik.Otlu peynirinden yedik,mekanın sahibi ile sohbetler ettik,gönüllüyüz biz dedik.Hayata gönüllüyüz,uzak yaşamlara da uzanır elimiz erdiğince gönlümüz dedik,dergah eyledik sofralarında.
Van benim için bir film misali idi," Hayat Öğretmen " demekti,güneşi başına tac eden bir kentin içine sokulmak demekti.Çok kısa sürdü arkadaşlığımız,kardeşliğimiz Van ile.Yurdun her bir diyarını sineme çektikten sonra,heybemin içine biraz daha hayat koyup yoluma devam etme vaktiydi.
İnsan olmak içi neden bu kadar acıtır,gönüle nasıl bir yara açar bilemedim ben.Üstü kapalı konuşmakla nasıl anlatırım derdimi,nasıl anlaşılırım diye düşünmeyen bir insanım ben.İnsan kelimesinin altında ihsan yattığına inanan,gönül kelimesinin altında ise ömür yattığını bilen bir insanım ben.Gönlümüzü koyduğumuz hayatların ömrümüzü uzattığını düşünürüm ben.
Bir şehir ile vedalaşmak,bir şehre merhaba demek kadar kolay değil elbet.Tıpkı bir sevgiliye merhaba demenin kolay olduğu,hoşçakal demenin zor olduğu gibi.Şimdi insanlık ve iyilik diliyorum ben tekrar,diyorum ki ;
Bir zamanlar " Anadolu " vardı,
İnsanlar ne hoş yaşardı,
Şimdi sadece anılar kaldı
Doldu gönlümüzdeki sevdalar
Çok gelir oldu kendimiziden gayrısını düşünmek
Ömür dediğin nedir ki
Bir dünyaya merhaba,bir de hoşçakal demek.