14 Eylül 2009 Pazartesi

Bitmez Düşüncelerim Var


“Bir ailenin bireylerini yıllarca aynı yapmacık,ama görgü kurallarına uygun perde altında görüyorsunuz,ama onların birbirleriyle gerçek ilişkileri sizin için bir giz olarak kalıyor.Bakarsınız bir gün böyle bir aile arasından,görünürde hiç önemi olmayan bir ziyaret ya da aile reisinin atlarıyla ilgili bir konuşma açılır ve birdenbire bu tartışma hiç yok yere alevlenir;öyle ki bu tartışmayı çözümlemek için perde arkası dar gelir.Tartışanların dehşetine,dinleyenlerin de şaşkınlığına karşın bütün gerçek ve kaba yönler olduğu gibi sırıtır”


Tolstoy/Gençlik-1


(Sevdiğim bir aile anlatımı)


Sabah erkenden bir telefon geldi annemden,randevu almam lazımdı; erkenden kalktım randevu aldım.Annem çalışmaya başladı bugün hayırlı olur inşallah.Normalde sabah ve öğlen sayılabilecek saatlerde internete girmem.Gece dolaşmayı ve işlerimi halletmeyi daha çok seviyorum.


Ufak bir pişmanlık yaşadım ama geçti,ama keşke demekten hiç hoşlanmıyorum.Dün misafirler vardı yine ve tüm akşamı odamda geçirmek zorunda kaldım.İncir yemişler,ben yiyecektim o incirleri;)

Neyse ben de süt içtim zaten şu bir yarım kiloluk kupamla;)


Rüyamda özel bir kanalın haberlerinin palavra haberden öteye geçemediğini gördüm yazık sunucusu da pek bir şeydi,neyse sansür yemek istemiyorum.


Dün annemle sofrada otururken keşke doktor olsaydım dedim.Hem garanti hem de saygın bir meslek,umarım çocuklarımda azıcık sayısal zekası olur,muhtemeldir.


Sırların insan hayatı için ne kadar önemli olduğunu düşündüm.Binlerce sırrımız var ama kimse bunları bilmiyor.Zamanın eli üzerimizde ama tetiği çekemiyor,kesinlikle heyecan verici;)


Dershanedeki günlerimiz aklıma geldi.Gece derslere kalışlarımızı akşam yemeği yerine evden getirdiğimiz salçalarla ve ucuz bir marketten aldığımız koca ekmeklerle mideye indirdiğimiz ve öğretmenimizin de bir yandan ders anlatıp bir yandan ev salçası tarifi aldığı günleri hiç unutamam.Gecenin dokuzunda onunda eve gel,annem mesaide,yemeği ısıt ye,yarına yazılın var çalış bakalım,okul puanın yüksek olsun,ama test çözmeyi unutma,bu arada eksik konularını kapat,haftaya deneme var ilk üçten düşme(düşsen ne olacak sanki)…Hep güzel şeylerdi aslında;hocamıza bisküvi aldırdığımız geceler,dersleri dinlemediğimiz resmen uyuduğumuz dershane akşamları.Nazi’nin elinde lavabo pompasıyla sınıfa dalması,Sevgi’nin mantı almak için derse geç gelmesi v.s.


Özleyeceğim ilk defa geçmişi;)



4 yorum:

Serkan dedi ki...

Nasıl bir dershaneymiş ki o?

Tırstım biraz :D

sufi dedi ki...

Başladı mı başa yolculuk yaş 35 olmadan? Hıı!!!!!

Beyaz Çiklet dedi ki...

Serkan;
İsim vermeyeyim derece grubu diye saçmalık dersler olurdu akşamları ekstra test falan;)Öyle;ayrıca gerçekten hocalarla yemek yerdik akşam sefası,balkon da vardı;)

Sufi;
Sanırım başladın erken oldu 17 ama;)

Sevgi çiçeği dedi ki...

Ne de güzel anlatmışşın hayatım boyunca unutmayacağım o güzelim anıları.O dershane ortamını sizlerle solumak o kadar güzeldi ki anlatamam.Keşke tekrar o zamanlara dönebilsem,yine maceradan maceraya atılsak ne de güzel olurdu.Görüşmek üzre can dostum güzel insan...