Sahtelik…Ne kadar da sahte davrandığımızın daha yeni farkına vardım sanırım.Aslında ne kadar sahte davrandığımızın farkındaydım ama böyle bir davranışı kendime yediremiyormuşum meğer.Tabii;herkesin içinden geldiği gibi yaşayıp davranamadığı ülkemizde böyle bir durumdan söz etmek bile sanırım felaket habercisi olabilir.Ama dışarıya çıktığımızda insanların neden başka bir insana o kadar imalı baktığını anlayamıyorum.İnsan neden özgürce istediği gibi yürüyüp,dolaşıp,giyinemez ki…Toplum baskısı olmasa inanın daha farklı giyinirdim;)Ama bir gömlek ve bir pantolon idare ediyor beni;)Sırf bu yüzden fazla kalabalık olan yerlerde bulunmayı sevmiyorum.İnsanı kendi içine iten sebeplerden biri de bu sanırım.Beni tanımayan insanların olduğu bir yerde rahatça davranabilirken,mesele akıta akıta dondurma yeyip,kolumda kocaman saçma bir dövme ile gezerken burada bunu yapmak mümkün değil.Eğer sizin çok geniş bir çevreniz ve saçma bir çehreniz varsa küçük yerlerde geçen her zaman siz oluyorsunuz.Ama evinizde bütün gün oturup bilgisayarınız ve sevdiğiniz birkaç şeyle yaşıyorsanız bu sizin kaderiniz;)İşte yeni tanıştığınız birini hiç de sevmediniz,neden tanıştığıma memnun oldum dersiniz.Bu nezaket midir,yoksa sahtelik mi?Böyle sahte yaşadıkça insanlar nasıl başka insanlarla düzgün ilişkiler kurabilir ki!
Tanıştığıma memnun oldum bayım
Ben de evladım
Ama ben memnun olmadım yalan söyledim;)
Ne.Aaa?
Çiklet kayıt,Acı Gerçekler,Sahne-3/Polemik Yarat Evladım;)
Yedi Numara’nın son bölümü gibi “Kader” adında dram tarzı çektikleri bir kısa film yarışmasında komedi dalında birincilik alırlar;)Gerçekten komik buluyorum hayatı,herkes sahteyken o zaman benim dürüst olmam ne işe yarar ki?Belki de yarar devamı başka bir çekimde;)
Ve Paramore ve benim hayatımın müziğini yapan insanlar onlar birer ilah ve yeni klipleri Ignorance(En az on yazımda bahsettiğim gibi)
6 yorum:
Sevgili Çiklet,
Biliyor musun artık ben kimseye aldırmıyorum. Belli bir süre sonra artık umursuz olmaya başlıyorsun.(Bu kelimeyi de çok sever oldum, "umursuz":)) Ailem yaşadığım şehrin yerli ve bilindik bir ailesi, dolayısıyla nerde, kiminle ne yaptığım biliniyor ama çok da tın! Umrumda da değil cidden! Banane millet ne yaparsa yapsın ne derse desin! İnan o kadar rahatladım ki artık...Milleti düşünmeden ama kendime saygımı kaybetmeden yaşayarak...
Boşver sen de dondurmanı dilediğin gibi yala yut:))
Afiyet ola:)
Bu konuda yani benzer bir bakış açısından ele alarak yazdığım bir yazım vardı. Oraya efsa bir yorum yapmıştı. Sevilmeme kaygısından bahsetmişti. Belki de gerçek sebep budur. Sevilmeme kaygısı...
O yazım burada
:)
ben de bir daha görüşmeyeceği halde "sonra görüşürüz" diye birbirine veda eden insanları anlamıyorum..
(arada sırada ben de yapıyorum ama anlamıyorum işte :))
ben artık takılmıyorum ya. neysem oyum ve mıllet ne dıyecek dıye hiç düşünmüyorum. hoşlanmadığım biri eve gelince öpmüyorum konuşmuyorum. hoşgeldınız bıle demıyorum sadece gülümsüyorum. kimseyi takmıyorum hayat benim hayatım. arkamdanda kim ne derse desın. beni bağlamaz bu onların sorunu:D
bu heralde şununla alakalı bazı kelimeler zamanla anlamını yitiriyor olur olmadık yerde aslında anlamı dışında kullanıyoruz...bi anlamda kalıplaşmış gibi;
mesela şu zamanda herkes birbirine çok kolay seni seviyorum, aşığım vb gibisinden lafları edebiliyor...bence bunlar çok özel kelimeler ve özel anlarda söylenmeli...zaten bunları olur olmadık yerde kullanan insanların bu kelimelerin gerçek anlamını idraak etmediğini düşünüyorum...konudan sapmadan toplıyım :) işte tanıştığımıza memnun oldumda bunun gibi bişi demen gerekiyor diyosun ama gerçekte niçin dediğinin farkında değilsin...
güzel yazı olmuş çiklet her zamanki gibi;)
Noneless;
En güzeli yaptığın özellikle küçük yerlerde bunu yapmak zor olsa da başarmaya çalışıyorum;)
Terapist;
Gözden geçiricem hemen merak etme;)
Panda;
Haklısın ben de böyle yazdım ama yapamıyorum maalesef;)
Gizmo;
Seni örnek alıyorum o zaman artık bu konuda;)
Momol;)
Kesinlikle hak veriyorum sana ben de aynen bunları izah etmeye çalıştım zaten;)
Yorum Gönder