14 Aralık 2008 Pazar

Sen Ve Ben



Sen ve ben,gökyüzü soluk,kahverengiye kesmişken

Bulutlar toparlanırken hışımla boğum boğum

Yağmur,baharı açmamış fundalığa damla damla düşerken

Aldırış etmeden fırtınaya,gök gürültüsüne dolaşacağız birlikte


Ve bakışacağız birbirimizle,sen ve ben


Sen ve ben günahkar bulutlar boşalırken inatla

Yıldırımlar uçurum yükseklerine doyasıya

Geçerken burçların üzerinden fırtına hızıyla

Cehennemi ışık saçan Cennetten düşen Nefret topları

Gülümseyeceğiz birbirimize sen ve ben


Sen ve ben nefret topları yağarken

Yararken havayı evrenin vahşi çığlıkları

Ölümün çağırdığı yerden,karanlığın içinden

Gecenin yorduğu yerden,gölgelerin içinden

Arayıp bulacağız gözlerimizdeki ışıltıyı


Sen ve ben karanlık sular

Hırpalar ve boğarken bizi

Cehennem kızının kahkahaları

Ve katliamın tam ortasında

Duyacağız birbirimizi ve Ölüm’ü göreceğiz


Sen ve ben ölen kurşuni geceyle

Şafağın ilk ışıkları uçuşurken doğuda

Baygın,yenik oracıkta

Katılaşmış kan pıhtılarının arasında

Mecalsiz uzanacak kollarımız sen ve ben

Sen ve ben soğuk, soluk ışıklar


Öylece kalmış ölü bedenlerimizi deşerken

Kurtulmuş olacağız o bitmek bilmez işkenceden

Ölü dudaklarımız sonsuza dek

Birbirini bulurken sen ve ben

Sen ve ben geçip giden yıllar


Geride bırakırken bizi ölüp gidenlerle

Gübre olacağız çürümüş kemiklerimizle

Gelecek aşklara

Son hoşça kal öpücüğünün çiği hala dudaklarımızda!


Amerikalı Anarşist Voltairine De Cleyre 1892

Çev.Hakan Çalbayram



2 yorum:

sufi dedi ki...

İnanıyorum ki dünyadan yükselen kanlı çığlıkları; içten yalansın riyasız içten bir AŞKın öpücüğü kurtaracak.Dilek işte böyle diledi nedense.Sevgiler.

Beyaz Çiklet dedi ki...

Dilek güzel diledi,yüreğine yorumuna sağlık sufi;
Sevgilerimle:)))